
Olay, 23 Nisan akşamı, Seyhan ilçesi Gülbahçesi Mahallesi'nde meydana geldi. Kız kardeşinin ziyaretine revan Fatma Fıratokulu, kızı Adasu’yu (9) burada bırakıp, oğlu Yusuf Arda ile eve değişmek düşüncesince sokağa çıktı. Bu tam husumetli dü ekip ortada silahlı çatışma çıktı. Silahlardan birinden çıkan mermi, çocuk otomobilindeki Yusuf Arda'ya darp etti. Yusuf Arda'nın birlikte arbedede 7 insan elan yaralandı. Çevreden birinin arabasıyla hastaneye kaldırılan Yusuf Arda, kurtarılamadı. Diğer yaralılar ise keyif ekiplerince hastanelere götürüldü. Polis ekipleri, vakaya müdahil aşırı sayıda kişiyi gözaltına alıp, kaçan şüphelilerin yakalanması düşüncesince de düzentileme başlattı.
'OĞLUM BAYGINDI, AĞZINDAN KAN GELİYORDU'
Adana Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisinin arkası esna cenazesini yakınlarının almış olduğu Yusuf Arda Fıratokulu, Küçükoba Mezarlığı'nda toprağa verildi. Oğlunun mezarını görüşme ettikten sonraları evine dönen Fatma Fıratokulu, "Yeğenimin tevellüt günüydü, ablamı ziyarete gittik. Eşim, konuk geleceğini söyleyince eve değişmek düşüncesince çıktım. Bir motosikletli caddeden geçerken, kaldırımdaki apayrı ortak motosikletliye acı etti. Çocuklara baktığımda oğlum baygındı, ağzından çağ geliyordu" dedi.
'BEYAZ KAZAĞIM OĞLUMUN KANINA BÜRÜNMÜŞ'
Oğlunun mezarına giderken, vurulmuş olduğu yerde kanını gördüğünü özetleyen Fıratokulu, "Arkasında kuzeni vardı, oğlum onu kurtardı. Çok iyi ortak çocuktu. Kucağımda can vermiş, haberim yok. Beyaz kazağım, oğlumun kanına büründü. Sıksak, ortak bakraç çağ çıkardı. Kazağımı da çöpe attım. Kızımı da giydirmiştim, o teyzesinde kaldı. Kızım da bizle gelse ihtimal o da vurulacaktı. İki yürek acısı yaşayacaktım. Artık ağlayamıyorum, gözlerim kurudu. Yasım bitsin, kaldırımdaki o evladı bulup, özlük ellerimle polise doğrulama edeceğim" diye konuştu.
'KONUŞMAYI BİLE BİLMİYORDU'
Baba Mehmet Fıratokulu (38) ise şüphelilerin yakalanmasını istediğini belirterek, "Acımız, fakat anca dinecek. Her uyuduğumda çocuğumun o ıpıssız gözümün önüne geliyor. Nasıl yapacağız, elbette dayanacağız, bilmiyorum. Daha masum ortak çocuktu. Konuşmayı güçlü bilmiyordu. Ne suçu, ne günahı vardı? İnsanlar bu denli mı acımasız? Onların da ciğeri yansın" dedi.